Otomobilin canını Ulupelit yolunda aldık!

Boğaziçi Rallisi?nde hedeflerime ulaşamadım. Bu yarış için etapları birer kere geçtik ve sadece not yazdık. İlk gündeki gecikmeden dolayı etaba girdiğimizdeki karanlık ve toz, benim genellikle orman içi etaplardaki göz problemim ilk yarışı ilk akşamda kaybetmeme sebep oldu.

Rallinin start yeri enteresan olmuş. Ben Cuma günü servise gidişte büyük problem yaşayacağımızı sanıyordum, ama hiçbir problem olmadı. Diğer taraftan, parkur harika idi. İkinci gün ilk lup Ulupelit?e gitmek bir ölümdü. Otomobilin olan canını orada aldık. Allah?tan ikinci lupta değiştirildi.

Tekrar o trafiğe girmektense yarışı bırakırdım! Boğaziçi?mde Pirelli ve Yokohama kullandım, her ikisi de harika idi. İlk gün toz ve karanlık kabusu yaşadım ve bu yarış benim için kesinlikle hayal kırıklığı oldu.

İkinci gün bir sorun yaşamadım. Otomobilimin gücü rakiplerime göre çok zayıftı. Bir etap zorlamaya çalıştım ama sonuç vermedi. Sonra yerimi kabullendim ve bunun rahatlığını yaşamaya başladım.

Üçüncü ve son gün, gene sorunum yoktu ama etaplar otomobilin kuvvetine dayanan çok uzun düzlükleri olan bu yarışta şansımın olmadığını iyice kabullendim. Bu sıcak havada rahatlık veriyor.

Rallinin podyumu tahmin ettiğim gibi oldu. Bu yarıştan aklımda kalan ise, bunaltıcı sıcak, trafik, cumartesi akşamı servis alanı etrafında yakılan mangallar ve pazar sabahı halkımızın bıraktığı çöp ile pislikti. Bence orada çimlerin üzerinde oturmayı bile hak etmeyenler var.

Bu sene yarış bitirebilmek bana mutluluk veriyor. Benim için güzel bir sezon, inşallah parkurlara değişik ve yeni historic ralli araçları çıkartıp insanlara nostalji yaşatmak istiyorum. Herkese kazasız belasız problemsiz yarışlar diliyorum.

Yorum yaz

ARŞİV

KATEGORİLER